Ahuzar ne demek Osmanlıca?
Ahuzar kelimesinin anlamı; inleme, iç çekme, sızlanma, sızlanma veya şikâyet etme olarak tanımlanmaktadır. Zayıf veya rahatsız edici bir ses çıkararak bu şekilde şikâyet veya sızlanmaya “Ugh” denir.
Osmanlıca hane ne demek?
Osmanlılarda bir nüfus ve vergi birimi. Osmanlı maliyesinde devletin topladığı vergi ve harçların genel adı.
Hû ne demek Osmanlıca?
Hu (Arapça هو), “O” anlamına gelen bir Arapça terimdir. Tasavvuf edebiyatında, genellikle Allah’a atıfta bulunmak için kullanılır.
Humam ne demek Osmanlıca?
(ﻫﻤﺎﻡ) i. (Ar. humām) Bir işe gönül verip onu başarmak için çabalayan, çok yardımsever, çalışkan kimse: Saltanatına geri döndü, girü ol humam (Süleyman Çelebi).
Ahuzar nasıl yazılır TDK?
Bu kelime sıklıkla ahuzar olarak yanlış yazılır. Doğru kullanımı ahuzar şeklinde olmalıdır.
Figanlarla ne demek?
ѻ Efgan: Ağıt yakmak, ağlamak: Öldüğümde dillerde söyleneceğim / Bülbül gül goncalarını söyleyecek (Karacaoğlan).
Hazain ne demek Osmanlıca?
(ﺧﺰﺍﺋﻦ) i. (Ar. ḫazіne, ḫazā’in çoğulu) hazineler: Tekrar çok gördüm / Tekrar bazı hazineler buldum (Ziyâ Paşa).
Hayz ne demek Osmanlıca?
Türkçe-Türkçe Sözlük’te (Osmanlı Dönemi) Adet teriminin anlamı (C.: Hiyaz) Kadınlara özel adet dönemi. Kadının adet hali. Böyle bir kadına Haiza denir.
Hamem ne demek Osmanlıca?
Arapçada “ısınmak” anlamına gelen hamm (hamem) kökünden türeyen Hamam (hammâm) kelimesinin sözlük anlamı “ısınma yeri” olup “yıkanma yeri” anlamında kullanılır. Farsça karşılığı Germâbe’dir. İslam ülkelerindeki antik hamamlar hakkında yeterli bilgi yoktur.
Huve ne demek?
İlk İslam filozofu Kindi, Arapçada “O odur, o kendisidir” anlamına gelen bu ifadeyi, bir cinsin türü içindeki her kişi için kullanmıştır. Bu nedenle, her kişi veya birey kendisiyle özdeştir; başka hiç kimse değildir.
Huuu ne demek?
Arapçada üçüncü teklik şahıs zamiri olan hû (huve), ilk tasavvuf kaynaklarında, tevhid hâlini yaşayan müminin tevhid anlayışını ifade etmek için “hû bilâ hû” ifadesinde kullanılmıştır (Serrâc, s. 438). Baklî de bu ifadeyi “aynü’l-cem’ makâmı” anlamında yorumlamıştır (Meşrebü’l-ervâhḥ, s. 282).
Huruşan ne demek Osmanlıca?
(ﺧﺮﻭﺷﺎﻥ) sıf. (Pers. ḫurūşān, ḫurūşі, “coşkulu olmak” kelimesinden) coşku, şelale: “Seyl-i hurûşan: coşku seli.” Öyleyse ruhum neden kederle harap oluyor? / Küçük bir göğüste (Mehmet Âkif) neden bir karmaşa okyanusu var?
Mahut ne demek Osmanlıca?
Mahut kelimesinin Arapça kökenli bir kelime olduğu bilinmektedir. Mahut kelimesi sıfat olarak da ifade edilebilir. Mahut kelimesinin anlamının “anılan” ve “bahsedilen” anlamına geldiği de söylenebilir.
Humret ne demek Osmanlıca?
(ﺣﻤﺮﺕ) i. (Ar.humret) kızarıklık, kızarıklık: “Humret-i ömür: şafak.” Eflak, vakarıyla (Cenap Şahâbeddin) yanacaktı.
Osmanlıca urmak ne demek?
urmak, salto urmak, tekye urmak (tekye: A.: eğilme, yaslanma), terk etme/bırakma (terk a. terk etme, terk etme). Yaygın kullanımda ur- fiili kanat, bir biri, kendu ve değer gibi farklı türden kelimelerle birleştirilir: urmak a kanat, urmak an urmak, urmak kenduyi, urmak a value.
Ahu zar ne demek TDK?
Ahuzar kelimesi halk şarkılarında duyulabilen bir kelimedir. Genellikle eski halk şarkılarına söz yazan kişiler tarafından kullanılırdı. TDK’ya göre herkesin duyabileceği ahuzar kelimesi ağlamak ve inlemek anlamına gelir. İç çekmek de ahuzar kelimesinin TDK’da görünen bir anlamıdır.
Ahüzar ne demek?
TDK’ya göre Ahuzar kelimesi inlemek, ağlamak anlamına geliyor.
Hazain ne demek Osmanlıca?
(ﺧﺰﺍﺋﻦ) i. (Ar. ḫazіne, ḫazā’in çoğulu) hazineler: Tekrar çok gördüm / Tekrar bazı hazineler buldum (Ziyâ Paşa).
Ahibba ne demek Osmanlıca?
(ﺁﺣﺒّﺎﺀ) i. (Ar. ḥabīb “dost” kelimesinin çoğul hali eḥibbā’) Dostlar, tanıdıklar, tanıdıklarımız: Senin için yaşayan, yeni ölenlerden biri vardı (Ahmet Râsim). Herkes, akrabalar ve dostlar, birer birer / Yıllar geçtikçe benden uzaklaştılar (Fâruk N.